9 Eylül 2014 Salı

Bir Laborant… (Tahlilcinin Günlüğü 2)

Genç, elindeki parayı uzatırken:
“Bir öğrenci...” dedi. Muavin ücretini aldı ve para üstünü verdi.
Arkasından genç kadın parayı uzattı “Bir öğretmen...”
Sıra polise geldiğinde selam verdi.
Muavin selamı aldı ve üstünü selamla iade etti.  
Sonra orta yaşlı gözlüklü bey “Bir abone...” dedi.
Sıra bana geldiğinde parayı uzatırken…
—Bir laborant, dedim.
—Anlamadım...
—Bir Laborant...
—Laborant olunca ne oluyo ki?
—Bi şey olmuyo mu?
—Olmuyo...
—Neden?
—Ne neden?
—Laborant olunca bişey olmuyo dedin ya ona neden dedim.
—Abi allasen dalgamı geçiyosun?
—Yoo. Niye dalga geçeyim?
—Ne biliim abi. Laborant maborant diyonda...
—Maborant demiyom. Laborant diyom.
—İyide abi bende onu soruyom, neden diyon?
—Canım kardeşim. Yol ücretlerini alıyon. Genç arkadaş misal ne dedi?
—Ne dedi abi?
—Öğrenci, dedi. 
—Ee.
—İndirimli aldın ücreti.
—Evet.
—Hanfendi bi öğtetmen dedi. Oda indirimli. 
—Evet.
—Polis arkadaş hiç ödeme yapmadı. Selam verdi.  
—E abi?
—Canım kardeşim bende Laborantım. Bir vasfım var.
—Estafürullah abi, tabiki vasıfsız değilsindir de, o dediğin meslek, neydi?
—Laborant.
—Her neyse...
—Hem estafürullah diyon, hemde her neyse...
—Abi pardon. Laboranta bi indirim yok ki neden diyon?
—Neden yok?
—Ne bilim abi…
—Öğrenciyi anladım, Abone de tamam, öğretmene indirim yapıyon, polisten hiç ücret almıyon, laborant deyince o ne diyon? Kamu hizmeti ise bende kamu hizmeti veriyom. Polisten daha az ücret alarak üstelik. Her türlü bulaşıcı hastalıklı kişi bana geliyo. Kanıyla ayrı, idrarıyla ayrı, dışkısıyla ayrı uğraşıyom. İş 1 TL indirime gelince “Laborant ne diyon?” Sen böbrek sancısı çektiğinde ben anlamazdan gelsem seni, iyi mi olur?
—Abi tamam indirimli alalım, tamam. Deli mi ne?
—Deli değil Laborant… Diğer bi deyişle tahlilci…

Sağlıcakla…

Hiç yorum yok: